Çok garip bir rüya gördüm geçen gece. Şeftali şeklindeki basket topuyla voleybol oynuyorduk ama bunu Scrubs tayfasıyla yapıyorduk. O top kocaman koyu renkli bir şeftaliydi ve basketbol topu olduğu hakkında herkes hemfikirdi ancak yine de voleybol oynamak yapılacak en mantıklı şeymiş gibi bir halimiz, tavrımız vardı. Top kafama birkaç kez çarptı ama ben salak salak güldüm. Nedense mutluydum. Şeftali mi Scrubs ekibi mi yoksa voleybol mu beni mutlu ediyordu orasını bilemiyorum.
Bir de rüya demişken aklıma geldi inception'un beni mahvettiğini söylemiştim ya twitterda, bu mahvolma durumu halen devam ediyor. Çok garip, film gibi, konulu, oyunculu rüyalar görmeye devam ediyorum ve ilginçtir bu rüyaları çok acayip net hatırlıyorum. Ayrıca çeşitli zamanlarda başıma gelen "seri rüyalar" olayı ile de yeniden karşı karşıyayım. Her gece aynı kişiyi görüyorum rüyamda, istinasız her gece ve hep mutsuz olaylar gelişiyor. Çok gıcık olmaya başladım bakalım bu işin sonu nereye varacak. Ama size de öyle geliyor mu bilmiyorum, rüyalar mutsuz da olsa kötü olsa çok eğlenceli. Her şeyi bırakıp orada yaşamak isteğim geliyor bazı bazı. Herhalde insanlığın sahip olduğu en yararlı özellik rüya görebilme yetisi. Bir de tüm o süreç bu kadar gizemli, o kadar bilinmez ya, hani çok net açıklamalarımız yok ya, bu benim çok hoşuma gidiyor. Dünyada hala bilinmeyen, çözülemeyen bir şeylerin varlığı ve hepimizin bunun bir parçası olabilmemiz inanılmaz. Bilmem kaç milyar insan her gece rüya görüyor ve eminim ki kimse aynı anda aynı rüyayı görmüyor. Hatta hiçbir zaman kimse aynı rüyayı göremiyor. Herkesin kafasının içinde olan biten bambaşka ve bunu düşünürken tüylerim diken diken oluyor. (abarttım biraz, sakin ol) Parmak izi gibi bir şey rüya dediğimiz ama daha az yavan olan versiyonu. Aynı dünyaya bakıyor olsak da duvarlarımızın altında öyle farklı şeyler yaşanıyor ki ve bunları görme şeklimiz o kadar farklı ki. İmgeler, simgeler, renkler, senaryo ve oyuncular... Hepsi bize özel, tamamen özel.
Bu rüya sevgi patlamasının üzerine şimdi önce inception'u sonra da dünyanın en güzel 3. veya 4. filmi olan rüya bilmecesi'ni izleyip rüyalarımızı biraz daha zanginleştirsek. çok da güzel olur sanki
2 yorum:
Dün gece gördüğüm rüyada insanlara tezli ve tezsiz yüksek lisans arasındaki farkı anlatmak için çabalıyordum ve tezli y.lisansın çok daha iyi ve önemli olduğuna insanları ikna etmeye çabalıyordum. Gerçek hayatta böyle bir sorunum yok ama bilinçaltımın bana böyle bir işaret yollaması da ayrı ilginç tabii... Inception'ı izleyememiş olmak da içime oturuyor... >_<
hepimizin yarası yüksek lisans vallahi :P senin rüya da pek gerçekçiymiş, mantıklı bi şekilde ablatmışsın süper olmuş :)
inception'ı derhal izle hatta sonra bir daha izle zira bir sefer yetmiyor insana.
Yorum Gönder