ben şu blogta şöyle bir söze rastladım: "No matter what you have now it is saddening to remember what you lost." Tam bu cümleye denk geldiğim sırada aynen bunu düşünüyor olmam beni oldukça etkiledi. İnsan bir sürü düşünce bulutu arasında anlamlandırmaya çalıştığı şeyi tek bir cümle halinde özetlenmiş görünce mutlu oluyor, bir aydınlama yaşıyor. Evet durum bu; sahip olduğumuz bir sürü şeye rağmen kaybettiğimiz de bir sürü şey var ve ne olursa olsun bu üzücü. Bence olasılık dahilinde olan şeylerin artık kesin bir şekilde olası olmadığı an yaşadığımız kayıp duygusu bizi üzen. Yani orada bir yerlerde şu anda sahip olmasak da "belki bir gün olur ya neden olmasın" dediğimiz şeyler artık hiç olamayacak boyuta ulaştıklarında hissettiğimiz yas yüzünden mutsuz oluyoruz. O yüzden aslında belki insanlara "sahip olduklarına bak mutlu ol" demek çok manalı değil. Tabi ki onlarla mutlu oluyoruz ama bu sahip olmadıklarımız için mutsuz olmamıza engel değil. Çünkü insan doğası arzulamaya programlanmış şımarık bir makine gibi, istediği bir şeyi kaybettiğini anlandğında buna bir tepki vermek zorunda. -Hoş bazen insanlara söylenecek başka bir söz olmadığı için de sarf ediyoruz bu cümleyi benim de yapmışlığım çok hani o yüzden doğru nedir yanlış nedir orası muğlak.-
Bazen de seçimler diğer seçenekleri olasılıksız hale getiriyor ve hayatta her zaman seçimler yapmak zorunda kalacağız, o nedenle "her seçim bir kaybediştir" sözünü bu kadar severim. Bir şeyi seçmeye karar verdiğimizde diğer tüm seçenekleri bir şekilde resimden dışarı atmak zorunda kalmak aslında bizlere verilmiş lanetlerden biri. Burada önemli olansa kaybedilen seçenek için üzülmek değil, insan üzülür ve ukte dedikleri o lanet şey var ya ah o ukteler en çok da onlara üzülür ama aslında önemli olan o seçimin sorumluluğunu almak; üzüleceğini bilsen de gene o seçimi yapmak. Sonuçta hayatta üzülmemek diye bir şey yok. Üzülmemek için her türlü olasılığı elinde tutmaya çalışan ama hiçbirine gerçekten sahip olamayan biri olmaktansa kaybettiklerimin yasını tutup hayatıma devam etmeyi tercih ederim herhalde. Zaten olan da bu. "Şöyle de bir ihtimal vardı olsaydı belki şu anda daha mutlu olurdum" dediğim çok fazla şey var ama şu anda olana sahip çıkıyorum. Hayat böyle yaşanıyor belli ki. Arada bir gözleri doluyor insanın ihtimallerinin olasılığını yitirişini düşününce sonra kafasını çevirip gülmeye ve kahvesini içmeye devam ediyor. Gerçekten hiçbir üzüntü grafikte sonsuza ulaşmıyor biz çoğu zaman öyle olacağını düşünsek de. Ya da belki ben artık eskisi kadar sallamıyorum. Şarkılar filmler de olmasa hatta bazı şeyleri hatırlayacağım bile yok.
"It’s not denial. I’m just selective about the reality I accept." bu sözü de şurda okudum onu da pek beğendim alakasız veya bi yerinden alakalı olarak.
2 yorum:
Özellikle bu yazın çok güzel olmuş, yüreğine sağlık.
Hayat kısa ve çevremiz dar. Genişletsek bile büyük resme oranla hep dar kalmaya mahkum. İnsan her şeyi seçemiyor, her şeyi yapamıyor. Seçtikleriyle mutlu olmak züğürt tesellisi belki ama, başka şansı olmadığına göre sahte mutluluğuna da ellememek lazım.
Şunlar muazzam sözler...
"Burada önemli olansa kaybedilen seçenek için üzülmek değil, insan üzülür ve ukte dedikleri o lanet şey var ya ah o ukteler en çok da onlara üzülür ama aslında önemli olan o seçimin sorumluluğunu almak; üzüleceğini bilsen de gene o seçimi yapmak. Sonuçta hayatta üzülmemek diye bir şey yok. Üzülmemek için her türlü olasılığı elinde tutmaya çalışan ama hiçbirine gerçekten sahip olamayan biri olmaktansa kaybettiklerimin yasını tutup hayatıma devam etmeyi tercih ederim herhalde."
Teşekkürler...
Yorum Gönder