17 Şubat 2009
konuş
Nasıl da anlam arıyoruz her şeyde. En ufak detayları bile ayrıntısına kadar saatlerce konuşup, tek bir şeyi sündürüp tartışıp en sonunda da cevapsız kalıyoruz ya ne kötü. Çaresizlik içindeyken insan, sadece düşünerek çözüm bulabileceğini sanıyor, sanki ne kadar fazla fikrin olursa problem o kadar çabuk çözülürmüş gibi ya da aynı konu üzerine kurabileceğin cümle sayısı ne kadar fazla ise her şey o kadar iyi olacakmış gibi. Ama iyiye giden bir şey yok, zaman geçiyor sadece. Konuşurken rahatlıyor insan, aslında günün her dakikası seni rahatsız eden, kafandan atmayı asla başaramadığın düşüncelerin bir kısmını sesli söylemek sonra da başka sesleri senin düşüncelerin üzerine konuşurken dinlemek güzel bir yaşantı, hepsi de bu. Konuştukça düzelen hiçbir şey yok, anlık bir iyileşme sonrası yine aynı, hep aynı. Yine de beni dinleyen ve fikirlerini hiçbir zaman esirgemeyen insanlara sahip olduğum için şanslıyım, nasılsa birgün gelecek ve o gün artık kafamı sürekli meşgul eden problem var olmayacak, biliyorum yani öyle olmalı. Bu süreçte tüketene kadar konuşmak, içimde bir şey kalmayasıya kadar anlatmak bulabildiğim tek çözüm.
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
2 yorum:
konuşarak herşey çözülür mü bilmem ama epey yol katedileceği kesin,çünkü konuşurken düşünüyoruz ve düşününcede birşeyler üretiyoruz,ürettikçede sorunlarımızı çözebiliriz,klişe olucak ama klişe demek bile artık bir klişe ya=) boş yere dememişler zaman en güzel ilaçtır diye.herşey bir anda olsa ne zevki kalırdıki o anın.kadın - erkek , iyi - kötü , geçmek - kalmak , yürümek - durmak , heyecanlanmak - duygusuzlaşmak, sevmek - sevilmek, gülmek ve ağlamak herşey birbirini tamamlıyor...
konuşan insan yaprak döken ağaç gibidir, hem bir çok gizli kalmış köşesi açığa çıkar, hem de içinde biriktirdiklerini döktüğü için rahatlar
ama ağaç ağaçtır: sağlam, köklü, güçlü...
Yorum Gönder