Biraz önce hapşışırken kendimi sakatladım, varın şiddetini siz düşünün. Sol bacağım ağrıyor şu anda, bu soğuk algınlığı sinüzit karşımına lanet ediyorum. Hayır o değil de çok yaşa diyen de olmadı.
Yaklaşık bir saat önce içtiğim kahvenin etkileri hala üzerimde. Nasıl sert bir kahve yapmışlarsa artık, içim kıpır kıpır. Garip bir mani hali var üzerimde,bir yandan da midem bulanıyor, o kadar kahve içmeme rağmen hala başım ağrıyabiliyor, çok acayip mutlu bir insanım ben, kafamı duvara vurmak istememi saymazsak.
Annem evde olmadığı için yemek yiyemiyorum, çünkü yemeği ısıtmaya üşeniyorum. Annemin her zaman ve her koşulda söylenmeden bana yemek ısıtmasına sonra onu tabağa koyup beni çağırmasına bayılıyorum. Sorsalar bana bu hayatta en sevdiğin şey nedir diye, cevap olarak bunu verebilirim, şu an için en azından açlığın verdiği gazla.
Tam şu anda Bireysel Ayrılıklar dersime çalışıyor olmam lazımdı. Notların içinde kaybolup, ne demek istemiş bu adamlar acaba diye düşünüyor olmam gerekirdi ancak hem açlık, hem baş ağrısı hem hapşırık neticesyle oluşan bacak ağrısını üstüste koyunca bu bünye ders notu görürse kafasını duvara vurma isteği artabilir.
Kollarımın da nasıl ağrıdığından söz etmedim değil mi? Öğlen taşıdığım kağıt yığınları yüzünden bu hale geldim, yetmezmiş gibi 9. sınıf insanların bitmek tükenmek bilmeyen sorularıyla bir ders boyunca uğraşmak zorunda kaldım, allahtan hepsi çok şirinlerdi de sinirlerim bozulmadı, ama çok yoruldum be blog.
Şu anda eve geldiğimde masanın üzerinde duran ayıklanmış narımı yiyiyorum, annemi seviyorum ya, narı ayıklayıp masanın üzerine koymuş.
Çok yorgunum, öldüm bittim, pis kokuyorum şu anda. Benicalin çözemeyeceği dertlerin pençesine düştüm galiba.
Neyse napıyım, gidip yemek ısıtayım bari, çok üşeniyorum öffff.
2 yorum:
örtmenlik mi yapıyonzi?
yok yapmıyorum, liselere ölçek uygulamaya gittik bir seferlik, çok eğlenceliydi ama çok da yorucuydu. Öğretmenlerin işi zor hergün bu yorgunluğa maruz kalıyorlar :)
Yorum Gönder