Çok fazla şey yazıyorum,taslaklarda yayınlanmayı bekleyen dolu şey var ama öyle kalacaklar ne yazık ki.Ne yazık ki değil aslında böyle olması daha iyi.Yazdıklarımın önemli ya da güzel olduğunu düşünmüyorum hoş bloglarda çok nitelikli yazılar olmalıdır gibi bir şey de düşünmüyorum.Her neyse son zamanalrda içimden gelenleri olduğu gibi de yazamdığımı fark ettim hem nitelikli değiller hem de içten değiller.İçten olmamaları hepsinden daha kötü.Bir şeyler hissedemediğimden değil aslında ,olan biten çok şey var ama o kadar bölük ve parçalanmış ki zihnim aynı anda farklı yönlerde çalışıyormuş gibi.Dopdoluyum,hatta o kadar fazla şey var ki oturup üzerine bir cümle kuramıyorum,sığmıyorum.Aklımın hızı yazı hızımın çok üstünde,bir anda aklımdan geçenleri bir çırpıda yazabilecek yetenek seviyesine de ulaşamadım.Ne olursa olsun yazmak beni rahatlattığı için karalıyorum öylesine, ta içten bir şeyler çıksın diye bekliyorum,olmuyor gibi.Bu kadar duygu yoğunluğu içinde nasıl olur da doğru cümleyi bulamaz insan..Daha kişisel olmam lazım belki, ne demekse artık bu da.Ben iyi değilim işte,yoruldum.
Önemli şeyler oluyor dünyada ve Türkiye'de.Benim sinirlendiğim çok şey var bu aralar, onlara bile gerekli tepkileri veremiyorum.Orman arazilerinin yok edilmesini kolaylaştıran yasa çıkmış,denizi izinsiz doldurup cezası neyse öderiz diyen adamlara turizme katkılarından dolayı ödül verilmiş.İnsanlar hala çevre için hiçbir şey yapmıyor.Birleşmiş milletlerin raporu yayınlanalı bir yılı geçti ve bir değişim görüyor musunuz siz?Bu kadar korkunç bir şeyi bilimsel verilerle sundular,apaçık, hala aynı yerdeyiz.Bu konuda medyayı da suçlayacağım ben.İnsanlara küresel iklim değişikliğini sadece havanın daha sıcak olması gibi anlatıyorlar hala,su bitebilir aman dikkat diyorlar sadece,o da bencillikten yine, su biterse sıçtık diyor insanlar da bencil ya kendini düşünecek ya su biterse ben nasıl yaşacağım diyor,diğer canlıların durumu,katledilen hayvanlar,sırf küresel iklim değişikliği yüzünden mahvolan deniz canlıları, aşırı hava olayları,dünyada şimdiden başlayan yiyecek krizi,hala kyotoyu imzalamayan ülkeler,bunlar kimsein umrunda değil.Hala denizleri kirletiyorlar bir de ödül alıyorlar bunun için.Cennet gibi yerleri yağmalıyorlar ve bunu yapabilmek için yasal destekleri var.En son ağacın yaprağına kadar satmayı planlıyorlar herhalde.Bu ülkenin ağacını ormanını nasıl satarsın sen ya, kimsin ki,nasıl olur da tarımı bitirirsin, doğayı öldürene ödül verirsin,dünya yok olduğunda sizi başka gezegenlere transfer edeceklerini mi düşünüyorsun ,nedir bu rahatlık,nasıl bir şey bu,çevre ve tarım politikası olmayan bir hükümetin bunca oy çoğunluğu ile başta olması nasıl bir şey,benim aklım almıyor.Diğer tüm rezillikleri geçtim hani tek başına bunlar bile yeter.Yaşadıkları toprakları sadece para,arazi,arap şeyhlerine satılacak birer ganimet olarak gören zihniyete ben ne diyeyim.Üzülüyorum sadece, yalnızca ülkem için değil tüm dünya için.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder