-Heath Ledger'a çok üzüldüm.Gerçekten çok üzüldüm.Çok severdim,çok yetenekliydi.Bu kadar yetenekli insanların bu kadar genç ölmesi beni hep çok üzüyor.Kızı için ve onu seven herkes için büyük bir kayıp.İlk kez Patriot da izlemiştim,ne kadar da güzel bir filmdi,çocukluğumdan kalma güzel bir anısı vardı üstelik.Heath Ledger da içindeydi o anının.Huzur içinde yatsın.
-Six Feet Under çok güzel bir dizi.Tatilde olmamdan dolayı ve de izlediğim başka dizi kalmamasından dolayı ilerliyorum six feet underda.Henüz ikinci sezondayım ama kısa bir sürede bitirmeyi hedefliyorum.Ölüme ve hayata çok farklı bakan ve bir bölüm bittikten sonra üzerine düşündürten bir dizi.Bu özelliği ile özellikle takdirimi kazandı zaten.Ölümle iç içe yaşamak zorunda olan insanların ölümle mücadelerini,ölüm korkularını,aslında insanların ölüm karşısnda ne kadar da çaresiz olduklarını çok güzel gösteriyor,ayrıca hayat bu kadar kısayken bunca küslük niye mesajını da çok ayarında veriyor.Ben de öyle düşünüyorum,Nate'in dediği gibi "Life is too fucking short".
-Ne zamandır okumak istediğim Ahmed Hamdi Tanpınar'ın Huzur romanına başladım sonunda.Kaç yıldır okumak isterim şu kitabı bir de Tutunamayanlar'ı okumak isterim hep.Bu bitsin sıra onda.Okumak istediğim kitapları ve izlemek istediğim filmleri daha fazla ertelemeyeceğim artık.
-Will Smith'i çok seviyorum,Russell Crowe'a çok pis gıcığım.Hele Sean Penn deyince tüylerim diken diken oluyor,Matt Dillon çok tatlı bir insan ve sonuç olarak Johnny Depp yine Oscar alamayacak bir de akademi Tim Burton' a gıcık.Ben bu yıl oscarları izleyeceğim ama Jack Nicholson'ı görmek için yani o da olmasa bi esprisi kalmayacak zaten.Sweeney Todd'da benim doğum günü hediyem olacaktı ertelediler yine tüm dünya da bana gıcık galiba:)
-İngilizce kursuna başladım,hocamız çok tatlı,sınıfımız çok garip.Ben hala içimden konuşuyorum.Aklıma bissürü şey geliyor içimden çok güzel ingilizce konuşabiliyorum ama dışımdan konuşmaya çalışınca hep unutuyorum kelimeleri bi "neydi ya neydi" havası gitmiyor üstümden bir türlü.İngilizceyi seviyorum bir de ben.4.seviyedeyim 6. seviyeyi bitirince bitiyor bu ingilizce ben bir adım attım en azından haftasonlarımı feda ettim ama olsun be:)
-Msn kişisel iletilerine not ortalamalarını yazan ve de yanına gülücük koyan gerizekalılar var.Evet tüm dünya senin not ortalamanı görsün hep beraber rahatlayalım,bizim de tek merak ettiğimiz oydu zaten şu dünyada.Hayret bir şey ya.Ondan sonra neden sevmiyorsun sınıfını derler.Sevmiyorum kardeşim yarısı mal işte,oh be söyledim rahatladım.
-İnsanlar hakkında garip fikirlerim var.Bazen kendimi çok uzak hissediyorum çoğundan ama yine de dünya insanlarla güzel.Bazen kızsam da dünyayı mahvetseler de sürekli zarar verseler de yine de insanlar olmasaydı daha anlamsız olacaktı her şey.
-Live at Sin-e hayat kurtarıcı gibi bir şey.İyi ki var.
-Reign over me muhteşem bir film,Adam Sandler muhteşem ötesi bir insan.O da iyi ki var.Bu arada reign over me demişken filmde de sürekli çalan Reign o'er me şarkısı acayip güzel,bir şarkıda duyabileceğiniz en etkili girişlerden birine sahip.Pearl Jam ve The Who versiyonları var.Filmde ikisini de duyabilirsiniz ancak benim favorim The Who'nun yorumu.
1 yorum:
bu blog 'u çook sevdim !!!
Yorum Gönder